Bu ameliyat genel anestezi altında yapılmaktadır. Operasyon esnasında cerrah hastanın karnında 4-5 kesi açarak, en büyüğü 1.3 cm olan bu kesilerden özel cihazlar yardımıyla girer. Laparoskopik olarak ameliyat gerçekleştirilir ve midenin yaklaşık %80’i çıkartılmış olur. Bu yöntemin en büyük avantajı midede büyük kesilerin olmaması ve bu sebeple ameliyat sonrası ağrıların az olmasıdır. Tüp mide ameliyatı %99.7 yaşam oranına sahiptir.
Tüp mide ameliyatından önce doğru hazırlık ameliyattaki riskleri azaltır, ameliyat sonrası daha fazla kilo verdirir ve hastayı ikinci bir ameliyat maliyetinden kurtarır.
Ameliyattan önce cerrahınızla gerçekleştirmeniz gereken prosedürler:
Unutulmaması gereken durumlardan birisi de kişinin ameliyattan önce ne kadar kilo verirse ameliyattan sonra da doğru orantılı olarak daha fazla kilo verecektir. Bu durumun bir diğer amacı da kişinin eski alışkanlıklarına dönerek kilo alımına engel olmaktır. Ayrıca operasyon öncesi hastanın kilosu ne kadar az olursa komplikasyon riski de o kadar az olacaktır. İyi diyet ve beslenme alışkanlıkları ne kadar hızlı kurulursa kilo verme işlemleri de o kadar başarılı olacaktır.
Ameliyat sonrası 3, 6 ve 12 aylık sürelerde cerrahlarıyla sıkı bir takip takvimine uyan hastaların diyabet, uyku apnesi, astım, yüksek tansiyon (hipertansiyon) ve kolesterol problemlerinin tedavisinde daha fazla gelişme sağlandığı görülmektedir.
Fazla kilolardan kurtulmanın yanında eklem sağlığına da önemli faydaları olmaktadır. Kaybedilen her kiloyla beraber diz üzerindeki basınç da azalmış olur. Bununla beraber hareketlilik gelişir ve diz ağrıları azalır.
88 bin kişinin katıldığı kanser araştırmalarında, tüp mide ameliyatı geçiren hastalarda
Riskleri %33 oranında daha azdır.
Ameliyat sonrası oluşabilen sindirim bozuklukları;
Tüp mide ameliyatı sonrası, ilk 12 ay içinde her 5 hastadan 1’i reflü hastalığını tecrübe etmektedir. Bu problemin iyi tarafı ise geçici olmasıdır. 3 yıldan sonra hastaların reflü problemini yaşaması olasılığı %3’tür.
Evde alınacak birkaç önlem reflüyü tamamen engellemese de hastayı bayağı rahatlatacaktır. Bunlar kısaca; yatmadan veya uzanmadan en az 3 saat önce yemek yenmesi, mide asidini yükseltici gıdalardan uzuk durulması, az az ve sık sık beslenmek reflü şikayetleri azaltacaktır. Hastanın reflü ve mide yanması şikayetleri yine de oluyorsa, bunu doktoruyla paylaşmalıdır. Doktorun uygun gördüğü tedavi ile hastanın şikayetlerini azaltacaktır.
Yukarıda bahsedilen sindirim şikayetleri genellikle diyet ve davranış şekilleriyle giderilebilmektedir.